{ "title": "Masal Örnekleri", "image": "https://www.dilekceornegi.gen.tr/images/masal-ornekleri.jpg", "date": "19.01.2024 21:02:43", "author": "idil alacan", "article": [ { "article": "Masal örnekleri, olağanüstü olaylara ve kişilere yer verilen aslında yaşanmamış olan yazılı edebiyat türüne masal adı verilmektedir. Masallarda yer ve zaman belirsizdir. Niteliği ne olursa olsun masallarda geçen her şey hayal ürünüdür. Olaylara dayalı kurmaca metinlerdir ve çoğunlukla mutlu sonla biterler.

Masallar “serim, düğüm ve çözüm” olmak üzere üç bölümden oluşur. Serim bölümünde genelde tekerlemelerle giriş yapılır, baş kahraman tanıtılır ve konu verilir. Düğüm bölümünde baş kahramanın başından geçen türlü türlü olaylar anlatılır. Yaşanan olaylar bir çözüme kavuşturulması için anlatılmak istenilen noktaya getirilir. Çözüm bölümünde ise yaşanan olaylar bir sonuca bağlanır. Dünya edebiyatında Avrupa'da masalın temellerini Fransız sanatçı La Fontaine atmıştır. Danimarka edebiyatında ise Andersen öne çıkmıştır.

Masal örnekleri arasında en bilinenler ise

Andersen Masalları

Kibritçi Kız Masalı

Küçük kibritçi kız soğuk bir Noel arefesi akşamı caddede kutu ile kibrit satarak para kazanıyordur. O soğuk havada insanlar eğlenirken küçük kız ailesine yardım etmek için her geçene kibrit satmayı ister fakat o gece hiç kibrit satamamış. Havanın çok soğuk olması ve kızın yorgun oluşu yine de onu yıldırmamış. Birazcık ısınmak için iki ev arasında bir aralığa girmiş, uykusu gelmiş ve dalmış. Çocukluğunu huzurlu bir şekilde yaşamak, iyi bir evde oturmak, yoksulluk çekmemek gibi hayalleri varmış. Her hayale daldığında mutlu olmuş ve ısınmak için her seferinde bir kibrit daha yakmış. Orada hayallere daldığını üvey annesinin ve babasının anlamayacağını düşünerek hayaller kurmaya devam etmiş. Elinde sadece son bir kibrit kutusu kalmış. Bu durumu fark edince ne yapacağını şaşırmış, korkmuş. Ölmüş büyük annesinden yardım istemek için ona seslenmeye başlamış. Kibritin alevinde büyük annesini görmüş ve onun sesini işitir gibi olmuş. Çok hızlı yağan kar, küçük kibritçi kızın üstünü örtmüş. Küçük kız donmuş bir şekilde olduğu yerde kalmış. Büyük annesi elini uzatmış ve küçük kibritçi kızı yanına almış.

La Fontaine Masalları

Ağustos Böceği ile Karınca Masalı

Eğlenceyi, saz çalmayı çok seven bir ağustos böceği varmış. Bu ağustos böceği yaz boyunca sürekli saz çalar ve şarkı söylermiş. Sıcak günler bitmiş, kış ayları gelmiş. Ağustos böceği şarkı söyleyemez bir hale gelmiş. Soğuktan çok üşümüş ve karnı da çok açıkmış. Ama hiç yiyecek hiçbir şeyi yokmuş. Kış ayları için hiç hazırlık yapmamış. Çalışkanlığı ile bilinen küçük komşusu karınca ise tüm yazı kış hazırlığı yaparak geçirmiş. Ağustos böceği karınca komşusundan yiyecek istemek için kapısını çalmış. Ağustos böceği çok aç olduğunu, yiyecek yemeği olmadığı için ödünç yemek istediğini ve Ağustos ayında aldığını geri ödeyeceğini söylemiş. Karınca bunun karşılığında ağustos böceğine bütün bir yaz boyunca ne yaptığını sormuş. Ağustos böceği de bütün yaz saz çalıp şarkı söylediğini, kış için hiç hazırlık yapmadığını söylemiş. Karınca bu cevap karşısında çok sinirlenmiş ve \"Demek bütün bir yaz boyunca saz çalarak, şarkı söyledin. Şimdi de git oyna o zaman\" diyerek, kapıyı ağustos böceğinin yüzüne kapatmış.

Türk Edebiyatı Masalları

Cimri

Bir zamanlar cimri bir adam yaşarmış. Bir gün bütün mallarını altınla değiştirmiş. Aldığı altınları bir çuvala doldurup gidip bir ağacın dibine toprağa gömmüş. Altınlarını düşünmekten gözüne uyku girmezmiş. Gece gündüz demeden gider, toprağı kazar, altınlarını bir bir sayarmış. Oradan geçen biri olanları uzaktan görmüş. Bakmış ki bu iş her gün tekrarlanıyor, adamın cimri olduğunu durumu hemen anlamış. Bir zaman sonra bizim cimri yine toprağı kazmış ama altınları yerinde görememiş. Uzun zamandır cimriyi gözleyen adam dayanamamış cimriye ne olduğunu sormuş. Cimri de altınlarının yok olduğunu çalındığını söylemiş. Adam da bunun üstüne cimriye dönerek \"Altının ha var ha yok. Harcamadıktan ve altını kullanmadıktan sonra bir taş al, altının yerine taşı göm\" demiş.
" } ] }