Savunma, mevcut hukuk düzeni içinde yetkili merciler tarafından, kanunlara göre eksik, yanlış veya suç teşkil eden bir davranış karşısında ihlal edilen davranışın nedeninin öğrenilmesi amacıyla istenen yazılı veya sözlü ifadelerdir. Savunma, evrensel hukuk tarafından kabul edilmiş bir haktır ve ihlali yapan kişi bu haktan mahrum edilemez. Nerede olursa olsun savunması alınmadan yapılan her türlü yargılama kanunsuz bir yargılamadır; bu yargılama, mahkemede olabileceği gibi iş yerinde veya benzer bir faaliyetin gerçekleştirilmesi sırasında da olabilir.

Savunmanın amacı, ihlal edilen mevzuat hükmünün neden ihlal edildiği ve geçerli bir mazeretin olup olmadığının araştırılmasıdır. İhlali gerçekleştiren kişi yüzde yüz haksız olsa bile, hukuki kararların yasalara uygunluğu için savunma yapılmadan nihai karar verilmez. Savunma alınmadan verilen kararlar hukuk bakımından yok hükmündedir.

Savunma, sözlü ve yazılı olarak verilebilir. Sözlü savunma yapmadan önce mevzuat hükümleri gözden geçirilmelidir. Hangi kanun, yönetmelik, genelge veya prensip emri savunma yapan kişiye daha fazla hak tanıyorsa, mevzuat maddesi üzerinden sık sık vurgu yapılmalıdır. Eğer kendinizi gerçekten suçlu kabul ediyorsanız ve ille bir ceza verilecekse, pişmanlık belirtmeniz gerekmektedir. Savunma yaptığınız yetkili makama karşı hal ve hareketleriniz saygılı ve ölçülü olmalıdır; aksi halde verilecek cezanın en yüksek sınırı uygulanabileceğini unutmayın. Yazılı savunma ise açık, anlaşılır ve yasal dayanağı olan bir savunma olmalıdır. Mevzuatın ilgili maddeleri özetlenerek savunmada belirtilmelidir. Unutulmaması gereken nokta, yetkili makamın da yaptığı işi hukuka aykırı yaparak kendini riske atmayacağıdır.

Bir fabrika işçisi olan AB, akşam iş çıkışından hemen sonra telefonu çalar ve içerideki arkadaşı AC'nin mahsur kaldığını öğrenir. Kapıların kilitlendiğini ve içeride kaldığını belirten AC, yetkililere haber verilmesini ve kendisinin dışarı çıkarılmasını ister. Yetkililere telefonla ulaşamayan AB, kendi yöntemlerini kullanarak fabrikanın kapısını zorlar. Kapıyı açamasa da kapı kilidi hasar görür. Bunun üzerine fabrikanın çatısına çıkarak havalandırma penceresinden aşağı iner ve AC'yi tuvalette kapalı bulur. AC'yi alarak dışarı çıkar, bu sırada güvenlik görevlileri tarafından fark edilirler. Fabrika yönetimi, konuyla ilgili soruşturma başlatır ve iki işçiden savunma ister. Eğer fabrikanın çalışma sözleşmesi veya tabi olduğu kanunda savunma ile ilgili özel bir madde yoksa genel hukuktan yararlanılır. Genel hukukta savunma süresi bir haftadan az, on beş günden çok olamaz.

AB'nin savunması (Özetle): "gg. aa. yyyy günü saat:17.00'da işten ayrıldım. Fabrikanın otoparkında bulunan aracıma yöneldiğim anda telefonum çaldı ve arayanın iş arkadaşım AC olduğunu gördüm. Cevap verdim, fabrikanın içinde kapalı kaldığını ve dışarı çıkarılmasını istedi. Ben de hemen yetkilileri aradım fakat ulaşamadım. Kendi yöntemimi denemeye karar verdim; önce fabrika kapısını zorladım, olmadı. Çatıya çıktım ve aydınlatma penceresinden içeri indim. Arkadaşım AC tuvalette kapalı kalmıştı. AC'yi aldım, fabrika kapısını arkasından açtım ve güvenliğe kapıyı kapatmamasını söyledim. Fakat güvenlik, bizim bu saatte fabrikada olmamız gerektiğini ve neden burada olduğumuzu sordu. Durum bundan ibarettir."

İş yerine gelmeyen ve mazeretsiz olduğu düşünülen AB hakkında soruşturma açılır. AB savunmasında (Özetle) şunları belirtir: "gg aa yyyy günü sabaha karşı saat 03.00 sıralarında rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldım. Genel kontrol ve muayene sonucunda büyük bir sorun olmadığı anlaşıldı. Doktor, rapor vermediği doğrudur, fakat hastane kayıtları incelenirse hastaneye gittiğim ve muayene olduğum anlaşılacaktır. Savunmamın olumlu kabul edilmesini arz ederim."

Savunma, hukukun temel prensiplerinden biridir ve kişi bu haktan mahrum edilemez. Savunma alınmadan yapılan yargılamalar hukuki geçerliliğe sahip değildir. Savunmanın amacı, ihlal edilen mevzuatın neden ihlal edildiğini anlamak ve geçerli bir mazeretin olup olmadığını araştırmaktır. Sözlü veya yazılı olarak yapılabilen savunma, saygılı ve yasal dayanağı olan bir şekilde sunulmalıdır. Bu şekilde, hukuki süreçlerin adil ve yasalara uygun bir biçimde ilerlemesi sağlanır.